Cuma, Haziran 26, 2009

para kazanan ama parasına kıyamayan patronlar

İşverenler her zaman çok iş az maaş mantığında davrandıklarından ve bütün sosyal zorunlulukları minimum değerde tuttuklarından dolayı çalışanlar büyük bi bıkkınlık içinde sabah yataklarından zorla kalkarak işlerine gitmeye çalışıyorlar.

İş yeri sahibi biri olarak düşündüğü tek şey itibarını korumak olan biri ise itibarını korumak isteyen diğer büyük şirketlerin bir yerlerini yalamaktan başka bir şey yapamıyor ne yazık ki... Bu yazıyı kendimle ilgili bir şey için mi yazıyorum? Belki de... İstanbul'un en pahalı semtlerinden birinde iş yeri sahibi olup, oraya çeşitli yerlerden sadece işini yapması için birilerini alıp, işlerini yaptırmaya çalışırsa -hemde hiç samimiyet olmadan- o çalışan bir yerden sonra patlar.

Her gün tıklım tıklım iki tane otobüsle bir buçuk saat yol giderek, kıtalar aşarak hiç istemediği bir işe gelip çalışmak zorunda olanlar! İşinizi iyi yaptığınız halde karşılığını alamıyorsanız kazandığınız paranın ve tecrübenin size bir yararı olmaz...

Her zaman istediklerimizi elde edemeyebiliyoruz. Kötü dönemlerden geçen bütün ülkeler böyle midir bilmiyorum fakat, bizim ülkemizde bu çoğu zaman bir fırsata dönüşüyor... Aç ve parasız insanların iş gücünü sömürmek.

Bu konuda yapılması gerekenleri bilen varsa beri gelsin. Ben üzerinde çalışıyorum. Bulduklarımı bir sonraki kayıtta yazacağım...