Çarşamba, Ocak 26, 2011

yeni diyetim

merhaba, merhabaa, merrhaabaaa

bir süredir işlerimden fırsat bulup da bloguma bakamadım. bu süre zarfında 10 kilo verdim ve dr. gürkan kubilay diyetim de bitti. tekrar gidip gitmeyeceğime karar vermeden önce biraz dinlenmek için kendimce bir şeyler yapmaya başladım. bu diyeti teyzem de yapmıştı ve 15 kilo kadar vermişti. adıysa: protein diyeti ya da zıt adıyla karbonhidrat diyeti.

bu diyetin amacı şu, iki ay kadar vücuda karbonhidrat sokmuyoruz ve sadece proteinle besleniyoruz. Mesela; kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yumurta gibi yiyeceklerde karbonhidrat '0' ve ilk 10 gün bütün öğünlerde bunları yiyoruz. hemde istediğimiz kadar. tabi bolca su içiyoruz ve yapabilirsek spor yapıyoruz. ayrıca kimse bizden spor salonlarında saatlerimizi geçirmemizi istemiyor. 1 saatlik yürüyüş, evde pedal çevirmek ya da bence spor olarak çarşıya pazara çıkmak, vitrin bakmak da sayılır :)

bu diyetin zorluğu ise kolesterolü yükseltmesi ve yüksek tansiyona yol açması olabilir. aşağıda diyetin inceliklerini yazıyorum sakın kaybetmeyin.


Karbonhidrat Diyeti
Fazla kilolarımızı vermek veya kilomuzu muhafaza etmek, sadece aldığımız besinlerdeki karbonhidrat miktarını ayarlamakla mümkündür.

Yiyeceklerdeki kalori değerinin bu diyetle hiçbir ilgisi yoktur. Bünye ihtiyacı olan kaloriyi alır ve yakar. Ancak ihtiyaçtan fazla karbonhidrat lüzumsuz bir yağ tabakası halinde vücudumuzda kalır ve şişmanlamamıza sebep olur.

Örneğin bir parça et bol kalori ihtiva ettiği halde, karbonhidrat değeri bakımından sıfırdır. Yani istenilen miktarda yenilebilir. Buna karşılık, bir elma çok az kalori ihtiva etmesine rağmen karbonhidrat bakımından çok zengindir. Bu nedenle dikkatle yenmesi gereken bir besindir.

Bu diyet yöntemini çok dikkatle okuyup hassasiyetle tatbik ettiğiniz takdirde kısa bir süre sonra dilediğimiz formu bulabileceğimizden emin olabilirsiniz.

Niçin Normal Kilomuzdan Fazlayız?
Çünkü fazla yiyoruz.
Ama hangi gıdaları fazla yiyoruz?
Asıl önemli olan bu! Şişmanlamamıza sebep olan şey aşırı miktarda karbonhidrat almamızdır.

Karbonhidrat Nedir?
Karbonhidrat, bünyemizin vitamin, protein, yağ gibi ihtiyacı olduğu bir maddedir. Ancak bu maddenin aşırı derecede vücutta birikmesi zamanla organizmada yağa dönüşmesine ve dolayısı ile şişmanlamamıza sebep olmaktadır.

Karbonhidrat Diyeti Nedir?
Her gıda maddesinin ne kadar karbonhidrat değeri taşıdığını size uzun bir liste halinde sunuyoruz.
Vücudumuzun günlük karbonhidrat ihtiyacı 70-75 ünitedir. Bu miktarı her gün aldığımız takdirde kilomuzu muhafaza etmiş oluruz. Fazla kilolarımızdan kurtulmak için bu miktarın 40 ile 60 ünite arasında tutulması gerekmektedir. Hergün 40-60 ünite karbonhidrattan fazla almadığımızda ilk hafta 2-3 kg, müteakip haftalar, yani 5 ve 6 hafta sonunda 5-7 kg verdiğimizi göreceğiz. 15-20 kg vermek isteyenler için diyet süresi 6 aydır.

Bu Diyetin Faydaları Nelerdir?
Bu diyette aç kalmak bahis konusu olmadığı için rejim süresince vücudumuzun zayıf düşme ve sinir sistemimizin yıpranma ihtimali ortadan kalkmış olmaktadır.
Listemizde karbonhidrat değeri çok az olan bütün gıdalardan doyuncaya kadar her öğün yiyebilirsiniz. Yeter ki günde 40-60 karbonhidrat ünitesini geçmeyin. Nelerden ne miktarda yiyebileceğimizi göstermek üzere aşağıda görebileceğiniz gibi örnek günlük menüler hazırladık. Bu menüler sadece bir örnek olup, mutlaka aynen tatbik edilmesi şart değildir. Buna benzer bir menüyü listemizden seçeceğiniz ve günlük ünite değeri 40 ile 60 üniteyi geçmeyen, sevdiğiniz yiyeceklerle, kendiniz de yapabilirsiniz. Zaten bu diyetin temelinde esas olan aç kalmak ve dolayısıyla vücudumuzu vitamin, protein ve diğer besinleriden mahrum etmek yoktur. İştah kesici ilaçlarla veya hiçbir şey yemeyerek zayıflamanız sağlıklı olmayacaktır. Bütün hayatınız boyunca ilaç almayı veya aç kalmayı mı düşünüyorsunuz? Zayıflamak için bünyemizin ihtiyacı olan şeyleri almamazlık edemeyiz. Devamlı aç durarak sinir sistemimizi yıpratamayız. Doyuncaya kadar yiyecek fakat seçerek yiyeceğiz, daima tok ve sağlıklı olarak normal kilomuzda kalmayı başaracağız.

Şeker
Diyet süresince karbonhidrat değeri çok yüksek olan bu gıdadan kaçınmanız gerekmektedir. Örnek: 1 kesme şeker 12 ünite karbonhidrat ihtiva eder. Hiçbir şey yemesek dahi, günde 2'şer şekerli 3 bardak çay içmek diyetin bozulması için yeterlidir. Çünkü 3 bardak çayda 6 kesme şekeri kullanmış ve 6x12 ünite = 72 ünite karbonhidrat almış oluyoruz. (Şeker yerine sakarin tercih edebilirsiniz.)

Alkol
Bu diyette alkol alabilirsiniz. Tercihen damıtılma yoluyla elde edilmiş içkileri seçiniz. (Rakı, Votka, Cin, Konyak, Viski)

Hamurlar
Bilumum hamur işlerinden kaçınmalısınız. Bu besinlerin listemizde göreceğiniz gibi karbonhidrat değerleri çok yüksektir. Mecburiyet halinde çok ölçülü miktarlarda yemenizi tavsiye ederiz.
Et, balık, yumurta, peynir gibi gıdaları arzu ettiğiniz kadar rahatça yiyebilirsiniz. (Yağlı et dahil)
Not: Bu diyeti uygulayacak olanların herhangi bir hastalıktan şikayetçi olmamaları veya tedavi altında bulunmamaları gerekmektedir. Bu gibi hallerde bir hekime danışılması gereklidir.

Ünite
Besinlerin ihtiva ettikleri karbonhidrat miktarı için kullandığımız ölçü birimidir.

Porsiyon Ünite
Mezeler
Ançuez 100 gr 1
Ringa Füme 100 gr 1
Balık Yumurtası 100 gr 1
Salam, Jambon, Sosis 100 gr 1
Pastırma (Çiğ) 100 gr 1
Turşular 100 gr 6
Beyaz Peynir 100 gr 1
Rus Salatası 100 gr 8
Fava 100 gr 47
Kuru Fasülye 100 gr 52
Sardalya (Z.Yağında) 3 Adet 0
Midye Tava 8 Adet 10
Yumurta Katı 1 Adet 0
Patates Cips 10 Adet 10
Domates (Orta boy) 1 Adet 6
Ton Balığı (Z.Yağında) 1 Porsiyon 0
Marul 4 Yaprak 2
Hardal 1 Tatlı Kaşığı 2
Çiroz 100 gr 1
Lakerda 100 gr 1
Havyar 100 gr 1
Ciğer Ezme 100 gr 3
Sucuk (Çiğ) 100 gr 1
Patlıcan Salata 100 gr 6
Kaşar Peyniri 100 gr 1
Tarama 100 gr 10
Barbunya Fasülye 100 gr 45
Yoğurt 250 gr 12
Midye Dolma 2 Adet 4
Midye Haşlama 8 Adet 1
Yeşil Zeytin 10 Adet 2
Kızarmış Patates 10 Adet 20
Salatalık (Orta boy) 1 Adet 4
Ton Balığı Sebzeli 1 Porsiyon 3
Mayonez 1 Y.Kaşığı 1

Çorbalar
Tavuk Suyu Sade 1 Porsiyon 0
Konsome 1 Porsiyon 0
Et Suyu Sade 1 Porsiyon 0
Mantar Çorbası 1 Porsiyon 15
Kereviz Çorbası 1 Porsiyon 16
İşkembe Çorbası 1 Porsiyon 10
Sebze Çorbası 1 Porsiyon 12
Tarhana Çorbası 1 Porsiyon 17
Domates Çorbası 1 Porsiyon 16
Kuşkonmaz Çorbası 1 Porsiyon 16
Paça Çorbası 1 Porsiyon 12
Şehriye Çorbası 1 Porsiyon 17
Mercimek Çorbası 1 Porsiyon 18
Bezelye Çorbası 1 Porsiyon 20
*Sade unsuz hazırlanmış et sularını tercih ediniz.

Balıklar
Barbunya Izgara 250 gr 0
Barbunya Tava 250 gr 12
Çipura 250 gr 0
Dil Izgara 250 gr 0
Dil Tava 250 gr 12
Istakoz (Haşlanmış) 1 Porsiyon 0
Istakoz Kokteyli 1 Porsiyon 1
İstiridye (Çiğ) 6 Adet 4
Kalamar Tava 1 Porsiyon 10
Kalkan Tava 250 gr 12
Karides (Haşlanmış) 6 Adet 0
Karides Kokteyl 1 Porsiyon 1
Karides Tava 6 Adet 8
Kefal Izgara 250 gr 0
Kefal Tava 250 gr 12
Kılıç Izgara 250 gr 0
Levrek Izgara 250 gr 0
Midye Haşlama 8 Adet 1
Midye Tava 8 Adet 10
Sardalya, Hamsi Tava 250 gr 15
Tranca Izgara 250 gr 0
*Balıkları rahatça yiyebilirsiniz.

Izgara ve haşlamaları tercih ediniz.

ETLER (Porsiyon 150-200 gr)
Dana Etleri
Biftek 1 Porsiyon 0
Bonfile Izgara 1 Porsiyon 0
Böbrek Sote 1 Porsiyon 1
Ciğer Izgara 1 Porsiyon 3
Ciğer Tava 1 Porsiyon 6
Hamburger (Ekmeksiz) 1 Porsiyon 1
Köfte Izgara 1 Porsiyon 1
Köfte Tava 1 Porsiyon 8
Kuşbaşı Sade 1 Porsiyon 1
Kuşbaşı Sebzeli 1 Porsiyon 6
Pirzola Izgara 1 Porsiyon 0
Şinitzel Pane 1 Porsiyon 12
Şiş Izgara 1 Porsiyon 0
Yürek Izgara 1 Porsiyon 1

Kuzu ve Koyun Etleri
Böbrek Izgara 1 Porsiyon 1
But-Kol Izgara 1 Porsiyon 0
Ciğer Izgara 1 Porsiyon 1
Döner Pideli 1 Porsiyon 25
Döner Pideli Domatesli 1 Porsiyon 28
Döner Pideli Yoğurtlu 1 Porsiyon 27
Döner Sade 1 Porsiyon 0
Kelle 1 Porsiyon 0
Köfte Izgara 1 Porsiyon 3
Pirzola Izgara 1 Porsiyon 0
Pirzola Pane 1 Porsiyon 10
Şiş Izgara 1 Porsiyon 0
Yürek Izgara 1 Porsiyon 1

Domuz Etleri
Bonfile Izgara 1 Porsiyon 0
But-Kol Izgara 1 Porsiyon 0
Kuşbaşı Sade 1 Porsiyon 1
Kuşbaşı Sebzeli 1 Porsiyon 6
Pirzola Izgara 1 Porsiyon 0
Şinitzel Pane 1 Porsiyon 12

Tavuk Etleri (Porsiyon 300-500 gr)
Haşlanmış 1 Porsiyon 0
Tavada 1 Porsiyon 8
Izgara 1 Porsiyon 0

Hindi Izgara 1 Porsiyon 0

Av Etleri (Porsiyon 300-500 gr)
Ördek 1 Porsiyon 0
Lökoşe 1 Porsiyon 0
Yabani Domuz 1 Porsiyon 0
Muhtelik Kç.Kuşlar 1 Porsiyon 0
Keklik 1 Porsiyon 0
Tavşan 1 Porsiyon 0
Geyik 1 Porsiyon 0

*Bu etler pişmiş olarak değerlendirilmiştir.

Şarküteri
Sosisler 100 gr 1
Salamlar 100 gr 1
Jambon 100 gr 1
Pastırma 100 gr 1
Bacon 100 gr 1
Dil 100 gr 1
Sucuk 100 gr 1
Ciğer Ezmesi 100 gr 3
Beyin Tavası 100 gr 10
Beyin Haşlaması 100 gr 1

SEBZELER (Porsiyon 150-200 gr)
Haşlama veya Zeytinyağlı
Bamya 1 Porsiyon 10
Dolmalık Taze Biber 1 Adet 4
Enginar 1 Adet 6
Havuç 1 Porsiyon 9
Ispanak Kıymalı 1 Porsiyon 6
Ispanak Pirinçli 1 Porsiyon 20
Ispanak Püresi 1 Porsiyon 8
Kabak 1 Porsiyon 4
Karnabahar 1 Porsiyon 6
Kereviz 1 Porsiyon 6
Kuşkonmaz 1 Porsiyon 5
Lahana Dolması Etli 1 Porsiyon 8
Lahana Dolması Z.Yağlı 1 Porsiyon 18
Lahana Salatası 1 Porsiyon 7
Mantar Sote 1 Porsiyon 7
Mısır 1 Porsiyon 18
Patlıcan 1 Adet 4
Pırasa 1 Porsiyon 8
Taze Bezelye 1 Porsiyon 20
Taze Fasülye 1 Porsiyon 7

*Sebze porsiyonlarınızı uygun olarak ayarlayınız.
Aşırısı tavsiye edilmez.

Çiğ ve Salata
Salatalık Orta Boy 1 Adet 4
Marul Orta Boy 1 Adet 8
Kırmızı Turp 4 Adet 2
Taze Soğan 1 Adet 1
Lahana 100 gr 7
Havuç Orta Boy 1 Adet 4
Yeşil Biber 1 Adet 3
Kuru Soğan 1 Adet 10
Domates Orta Boy 1 Adet 6
Maydanoz 10 gr 2

Patatesler
Haşlama Orta Boy 1 Adet 20
Parmak Patates 10 Adet 24
Sütlü Püre 150 gr 30
Cips 10 Adet 10

Kuru Baklagiller
Mercimek 100 gr 48
Bakla 100 gr 47
Nohut 100 gr 50
Bezelye 100 gr 45
Fasülye 100 gr 52
Pirinç 100 gr 20
*Kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Ancak çok ölçülü miktarlarda alınmalı.

Meyveler
Ananas 100 gr 19
Karpuz 500 gr 20
Kavun 500 gr 18
Kiraz 100 gr 8
Çilek 100 gr 8
Kayısı 1 Adet 5
Elma Orta Boy 1 Adet 16
Taze İncir 1 Adet 4
Mandalina 1 Adet 9
Şeftali 1 Adet 12
Limon Orta Boy 1 Adet 6
Taze Üzüm 250 gr 22
Yeşil Erik 100 gr 6
Tatlı Erik 1 Adet 4
Hurma 100 gr 70
Muz 1 Adet 22
Armut Orta Boy 1 Adet 18
Greyfurt 1 Adet 16
Portakal 1 Adet 17

*Meyveleri de ölçülü yemelisiniz.

Kuru Yemişler
Badem 100 gr 24
Fındık 50 gr 13
Leblebi 50 gr 16
Kestane 50 gr 35
Ceviz 50 gr 10
Fıstık 50 gr 12
Kuru Üzüm 50 gr 38
Kuru Kayısı 1 Adet 6
Kuru İncir 1 Adet 6
Kuru Erik 1 Adet 5
Patlamış Mısır 50 gr 10

Ekmekler - Hamurlar - Tatlılar
Francala Ekmek 500 gr 220
1 Dilim Francala Ekmek 20 gr 11
Köy Ekmeği 500 gr 250
1 Dilim Köy Ekmeği 20 gr 12
Kızarmış Ekmek 20 gr 8
Un 250 gr 90
Un 1 Tatlı Kaşığı 5
Bisküvi 1 Adet 4
Pilav 100 gr 20
Makarna 100 gr 35
Muhtelif Börekler 100 gr 65
Sandviç 50 gr 25
Simit 1 Adet 25
Kesme Şeker 1 Adet 12
Çikolatalı Pastalar 1 Porsiyon 65
Sade Pastalar 1 Porsiyon 30
Kremalı Pastalar 1 Porsiyon 62
Meyveli Pastalar 1 Porsiyon 50
Krem Karamel 1 Porsiyon 26
Karameller 100 gr 68
Baklava - Kadayıf 100 gr 70
Muhallebi - Keşkül 1 Porsiyon 30
Bitter Çikolata 100 gr 24
Sütlü Çikolata 100 gr 55
Bal 1 Tatlı Kaşığı 16
Reçeller 1 Tatlı Kaşığı 14
Dondurma 1 Porsiyon 20
Bon Bon 100 gr 72

Yumurtalar
Omlet 2 Adet 1
Haşlanmış Rafadan 1 Adet 0
Haşlanmış Katı 1 Adet 0
Pastırmalı 2 Adet 1
Sahanda 1 Adet 0
Sebzeli Omlet 2 Adet 5
Jambonlu 2 Adet 1
Sucuklu 2 Adet 1
Süt ve Süt Mamulleri
İnek Sütü 1 Litre 24
Keçi Sütü 1 Litre 52

Ayran 1 Litre 20
Krem Şanti 1 Y.Kaşığı 1
Yoğurt 250 gr 12
Kaymak 1 Y.Kaşığı 1
Milk Shake 1 Bardak 28
Kondanse Süt 1 Tatlı Kaşığı 8
Kakaolu Süt 1 Bardak 25
Ovomaltin 1 Bardak 30

Peynirler
Beyaz Peynir 100 gr 1
Kaşar 100 gr 1
Rokfor 100 gr 1
Parmesan 100 gr 2
Tuzsuz Tulum 100 gr 1
Gravyer 100 gr 1
Kamamber 100 gr 1
Swiss 100 gr 1

Yağlar
Tereyağı 50 gr 0
Margarinler 50 gr 0
Zeytinyağı 50 gr 0
Çiçek Yağı 50 gr 0

Sirke 1 Y.Kaşığı 1
Ketçap 1 Y.Kaşığı 4
Mayonez 1 Y.Kaşığı 1

Meyve Suları (Saf)
Greyfurt 1/8 Litre 12
Domates 1/8 Litre 5
Üzüm 1/8 Litre 21
Vişne 1/8 Litre 17
Çilek 1/8 Litre 12
Mandalina 1/8 Litre 12
Portakal 1/8 Litre 14
Elma 1/8 Litre 16
Şeftali 1/8 Litre 15
Kayısı 1/8 Litre 17
Armut 1/8 Litre 18

Şerbetler 1/8 Litre 30
Kola Cinsi 1/4 Litre 23
Gazoz Cinsi 1/4 Litre 21
Soda 1/4 Litre 0
Limon 1 Tatlı Kaşığı 1

Su 1/2 Litre 0

Kahve (Şekersiz) 1/8 Litre 0
Çay (Şekersiz) 1/8 Litre 0
Çay + 1 Kesme Şeker 1/4 Litre 12

*Meyve sularını, ölçüye dikkat ederek,
tercihen kahvaltıdan önce içmelisiniz.


Alkol
Kırmızı Sek Şarap 1/4 Litre 2
Beyaz Sek Şarap 1/4 Litre 2
Tatlı Şaraplar 1/4 Litre 10
Roze Şarap 1/4 Litre 3
Şampanya Sek 1/4 Litre 2
Tatlı Şampanya 1/4 Litre 12
Bira 1/4 Litre 12
Pernod Rakısı 1/16 Litre 6
Cin 1/16 Litre 0
Konyak 1/16 Litre 0
Likörler 1/16 Litre 10
Tatlı Vermut 1/8 Litre 10
Rakı 1/16 Litre 0
Viski 1/16 Litre 0
Votka 1/16 Litre 0
Rom Sek 1/16 Litre 0
Martini Dry Sek 1/8 Litre 1

*Damıtılma yoluyla hazırlanmış içkileri tercih ediniz.
Likör ve benzeri tatlı içkiler tavsiye edilmez.


Örnek Menü 1
Kahvaltı
1/8 Litre Greyfurt Suyu 12
Şekersiz Çay ya da Kahve 0
1 Dilim Kızarmış Ekmek 8
20 gr Tereyağı 0

Öğle

1 Porsiyon Et Suyu 0
1 Porsiyon Bonfile 0
Garnitür Sebze 8
1 Elma 16

Akşam
1 Kadeh Rakı 0
6 Karides Haşlama 0
1/2 Piliç Izgara 0
1 Söğüş Domates 6


Günlük Ünite Toplamı 50

Örnek Menü 2
Kahvaltı
Şekersiz Çay ya da Kahve 0
1 Adet Rafadan Yumurta 0
1 Dilim Kızarmış Ekmek 8
20 gr Tereyağı 0

Öğle
1/8 Lt Martini Dry 1
1 Porsiyon Balık Izgara 0
1 Porsiyon Karışık Salata 8
1 Kola veya Gazoz 23
1 Şekersiz Kahve 0

Akşam
1 Kadeh Rakı 0
50 gr Balık Yumurtası 1
1 Porsiyon Karışık Izgara Et 0
1 Porsiyon Çilek Şanti 9


Günlük Ünite Toplamı 50


Örnek Menü 3
Kahvaltı
1/8 Litre Portakal Suyu 14
1 Şekersiz Kahve 0
1 Dilim Kızarmış Ekmek 8


Öğle
1 Porsiyon Domates Çorbası 16
1 Porsiyon Sebzeli Kuşbaşı 6
1 Porsiyon Karışık Salata 8
1 Şekersiz Kahve 0


Akşam
1 Porsiyon Et Suyu 0
1 Porsiyon Balık Izgara 0
1 Söğüş Domates 6


Günlük Ünite Toplamı 58

Örnek Menü 4
Kahvaltı
Şekersiz Çay ya da Kahve 0
1 Adet Katı Yumurta 0
10 Adet Yeşil Zeytin 2

Öğle
1/4 Lt Sek Beyaz Şarap 2
1 Porsiyon Sade Döner 0
1 Porsiyon Yoğurt 12
1 Portakal 17

Akşam
1 Porsiyon Levrek Tava 12
1 Yemek Kaşığı Mayonez 1
4 Yaprak Marul 2
1 Şekersiz Kahve 0

Günlük Ünite Toplamı 48

Perşembe, Ocak 13, 2011


internette gezerken aşağıdaki yazıyı buldum. gayet yararlı ve uygulanabilir. siz de kilo vermeye çalışıyor ya da kilonuzu korumak istiyorsanız aşağıda yazanları uygulasanız iyi olur.

Arkadaşlar sizde aylar süren zorlu diyet programlarından sıkıldınız mı? O zaman iştah kesen 13 yiyecekle tanışmanın zamanı geldi!

Mucize çaylara, zayıflattığı iddia edilen ama yarardan çok zarar veren haplara ihtiyacınız yok.

Uzun süre tokluk hissi veren yiyeceklerle hem sağlıklı beslenmek hem de aç kalmadan kilo vermek mümkün.

Yeni yıla daha zayıf, daha sağlıklı, daha fit girmek elinizde. Hem de sıkıcı diyet listeleriyle değil sadece sizi zayıflatacak yiyeceklerle beslenerek. İşte İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevrez Koylan’ın hazırladığı, 13 maddelik yiyecek listesi… Prof. Koylan, bu listeyi hazırlamaya kilo verdirdiği iddia edilen yeni ürünlerin reklâmları ile sıkça karşılaşmaya başladığımız için karar vermiş. Çünkü Koylan’a göre bunların da hemen hemen hiçbiri aslında bir işe yaramıyor! Hepimizin ortak sorunu bu, “Kilo veremiyoruz, çünkü yemek yemeyi azaltamıyoruz ve yeterli egzersiz yapamıyoruz. Madem durum böyle, hiç değilse yediklerimizin içeriğini değiştirerek iştahı azaltamaz mıyız?” Prof. Koylan “Evet bazı besinlerle iştahımızı azaltmak ve kilo vermek mümkün” diyor.

Yumurta
Sabah klasik kahvaltıdan vazgeçin. Yumurtanın tümüne yakını proteindir ve önemli ölçüde tokluk hissi verir. İki ince dilim esmer ekmek, az miktarda yağsız peynir ve bir adet haşlanmış yumurta ile edeceğiniz kahvaltı, gün boyunca kendinizi daha tok hissetmenizi ve vücudunuzun ihtiyaç duyduğu proteini almanızı sağlayacaktır. Kolesterol sadece yumurta sarısında bulunur, bunun yarıdan azı bağırsaktan emilir. Ama unutmayın, haşlanmış yumurtadan söz ediyoruz, tereyağına ya da sucuğun üzerine kırılan yumurtadan değil!

Baklagiller
Muhtemelen kolesistokinin diye bir maddeden söz edildiğini hiç duymamışsınızdır. Ama bu madde sindirim sisteminden salgılanır ve vücudun doğal iştah azaltıcısıdır. Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar baklagil tüketiminin bağırsaktan kolesistokinin salgılanmasını arttırdığını ve dolayısıyla iştahı azalttığını buldular. Fasulye, barbunya, bakla, nohut, mercimek ve benzerlerini yemek kan şekerinizi az yükseltecek, size bitkisel protein ve lifleri sağlayacak, uzun süre tok hissetmenize yol açacaktır. Ama unutmayın, bu gıdaları mümkün olduğu kadar az yağla pişirmek, pilavla karıştırmamak ve suyuna ekmek batırmamak kaydıyla! Bu bakımdan az miktarda zeytinyağı ve sirkeyle hazırlanan fasulye piyazı en iyi seçeneklerden biridir.

Salata
Yemekten önce bol yeşil salata yemek, kendinizi doymuş hissetmenizi sağlamanın en kolay yoludur, özellikle de tatil otellerindeki açık büfelerde! Çünkü salatanın hacmi midenizi dolduracağı için salatadan sonra fazla yemek içinizden gelmez. Ama bu dediklerimiz yeşil salata için geçerli, üzerine de az miktarda zeytinyağı ve sirke gezdirmek kaydıyla.

Yeşil Çay
Yeşil çay en iyi zayıflama yardımcılarından biridir. Burada faydayı sağlayan kafein değil, yeşil çaydaki ‘kateşinler’ adı verilen ve metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımını arttıran antioksidanlardır. Yeşil çay aynı zamanda LDL (kötü) kolesterolü de düşürmeye yardımcı olur. Günde içilecek 1-2 fincan yeşil çay zayıflamanıza yardımcı olacaktır, ama içine şeker atmamak kaydıyla! Unutmayın, hazırlarken önce suyu kaynatacak, sonra yeşil çayı içine atacak ve 3-4 dakika sonra süzüp içeceksiniz. Yeşil çayda ayrıca yüksek oranda kafein olduğunu ve hassas kişilerde çarpıntı yapabileceğini, ayrıca gece içildiğinde uykuyu kaçırabileceğini hatırlamakta yarar vardır.

Armut, Ayva ve Elma
Armutta, ayvada ve elmada şekerinizi ve kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı olan ve pektin adı verilen, eriyebilen lifler bulunur. Armuttaki ve ayvadaki lif miktarı elmadakinin iki katıdır ve öğün arasında yiyeceğiniz bir orta boy armut veya elma kendinizi tok hissetmenizi sağlayarak hem yemek arasındaki atıştırmaları hem de öğünde yediğiniz yemek miktarını azaltır. Ancak, özellikle yumuşamış tatlı armutlardan ziyade sert armutlar tercih edilmelidir. Öğün arasında atıştırmak için elma kurusu da pratik bir seçenek olabilir. Ancak tabii ki armut ya da ayva tatlılarından ve elmalı kurabiye ve keklerden özellikle uzak durmalısınız!

Çorba
Çorba göz doyurmak için iyi bir seçenektir. Önden midenizi dolduracağı için yediğiniz yemek miktarını azaltır. Ancak, seçilen çorbanın olabildiğince basit olmasında yarar vardır. Yağsız tavuk suyunun içine rendelenmiş kereviz, kabak, pırasa ve benzeri sebzelerle yapılan çorbalar en iyisidir. Terbiyeli çorbalardan, yağ ve unun birlikte kavrulmasıyla yapılan çorbalardan, bol pirinç veya şehriyeli çorbalardan ve kremalı çorbalardan uzak durmakta yarar vardır. Ayrıca çorbanın içine ekmek doğramayın veya üzerine biberli yağ dökmeyin!

Yağsız Et
Yediğiniz yemeğin içinde et olması tokluk hissini artırır. Ayrıca ette ve balıkta bol bulunan ‘lösin’ adındaki amino asit kaslarınızın kalori harcamasını kolaylaştırır. Bu nedenle günde 100- 150 gram kadar yağsız et içeren düşük kalorili diyetler, et içermeyenlere oranla daha fazla kilo vermenizi ve özellikle de vücut yağlarınızın azalmasını, buna karşılık kaslardan ağırlık kaybı olmamasını sağlar. Etlerin yağsız olması özellikle önemlidir, bu nedenle yemeklerinizi ya yağsız kıyma ya da yağsız et ile pişirin. Et veya kıymayı da yağda kavurmayın!

Zeytinyağı
Sızma zeytinyağının içindeki omega 6 yağ asitleri kalori yakmanızı kolaylaştırır. Bu nedenle günde bir çorba kaşığı (15 ml.) kadar zeytinyağı almakta fayda vardır. Zeytinyağının çiğ olması daha fazla tercih edilir, bu nedenle en ideal şekli salataların üzerine gezdirmektir. Yemekleri de yağsız olarak pişirip, piştikten sonra bir kaşık zeytinyağını yemeğin üzerine dökerek karıştırmak da iyi bir yoldur. Ancak, zeytinyağına ekmek banmayın ya da zeytinyağında kızartma yapmayın.

Greyfurt
Yapılan bir araştırmada yemekten önce yarım greyfurt yendiği veya bir bardak taze sıkılmış greyfurt suyu içildiği zaman başka bir önlem alınmasa bile üç ayda 1.5 kg kadar kilo verildiği saptanmış. Bunu diyetle birleştirdiğiniz zaman elde ettiğiniz sonuç daha parlak olur. Greyfurt içindeki fitokimyasallar insülin seviyelerini düşürerek hem iştahınızı azaltır, hem de aldığınız kalorilerin yağ dokusuna gitmek yerine enerjiye dönüşmesine yardımcı olur.

Tarçın
Bir günde alınacak bir çay kaşığının dörtte biri kadar (yaklaşık 1 gram) tarçın, yemek sonrası insülin artışlarını engeller, dolayısıyla çabuk acıkmaya mani olur, ayrıca kandaki şeker, kolesterol ve trigliserid seviyelerini düşürür. Tarçını yemeklerinizin üzerine serpebilirsiniz, özellikle fasulye ve nohut gibi baklagillerle iyi uyuşur.
Bir dilim tam tahıllı ekmek üzerine tarçın ekerek yapacağınız ikindi kahvaltısı akşam yemeğine kurt gibi acıkmanızı engelleyecektir. Tarçını kahvenizin içine de katabilirsiniz ya da kabuk tarçınla bitki çayı yapabilirsiniz. Ancak unutmayın sütlü tatlılarının üzerine serpilen veya kek ve kurabiyelere katılan tarçından söz etmiyoruz!

Sirke
Sirke mide boşalmasını yavaşlatarak hem kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar, hem de yemekten sonra kan şekerinin hızlı yükselmesini engeller. Dolayısı ile, çorba ya da salatalarınıza ekeceğiniz sirke tokluk hissinizi artıracaktır. O nedenle sirkeyi bol kullanmaktan kaçınmayın. Haşlanmış fasulye, bir kaşık zeytinyağı ve bir kaşık sirke ile hazırlayacağınız bir piyaz veya haşlanmış brokoli ve karnıbahar üzerine dökülecek bir kaşık zeytinyağı ve bir kaşık sirke size sağlıklı bir öğle yemeği sağlayacaktır. Özellikle şekerli ve beyaz unlu gıdaları tüketmekten kaçınamadığınız durumlarda önceden sirkeli bir şeyler yemek kan şekerinin hızlı yükselmesine engel olur.

Kırmızı biber
Düzenli olarak acı kırmızı biber tüketmek iştahınızı keser. Japonya’da yapılan bir araştırmada kahvaltıda acı biber yiyen insanların öğle yemeğinde daha az yemek yedikleri saptandı. Acı kırmızı biberin iştah azaltıcı etkisinin içindeki kapsaikin isimli maddeden kaynaklandığı sanılıyor. Dolayısıyla acı kırmızı biber yemek faydalı. Ama bu, acı biberle yapılan kebapların faydalı olduğu anlamına gelmiyor.

Liften Yoğun Kahvaltılık Gevrekler
Kahvaltıda yağsız sütle yenen liften yoğun gevrekler, mesela kepekli gevrekler, müsli veya yulaf ezmesi size uzun süren bir tokluk hissi vererek bir sonraki öğünde daha az yemenizi sağlayacaktır. Üstelik içerdikleri yoğun lif nedeniyle hem kabızlığı engeller, hem de kan şekerinin aşırı yükselmemesini sağlarlar. Yalnız unutmayın, bu yararlar sadece yoğun lifli diyet gevrekler için geçerli, normal mısır ve buğday gevrekleri için değil.

Yorgunluk

Bu günlerde kendimi gerçekten yorgun hissediyorum. Tüm işlerimi yapıyorum. Aslında çok da yoğun sayılmam ama bir yerde ayağımdaki acıdan sanırım kötüyüm. Evet ayağım bir süredir çok acıyor. Topuk dikeninden şüpheleniyorum. Doktora gitmek için biraz daha beklemem gerek çünkü hem ssk olayları hem de iş yerimdeki piyasaya çıkarmaya çalıştığımız markanın işleri...

Aaaah yorgunum.

Güzel ülkemde bitirme tezi olarak porno çekildi, başbakan bir heykele ucube dedi, silah alma yaşı 18'e inerken içki alma yaşı 24'e çıktı (bu arada zaytung'un "yaşı tutmadığı için içki satın alamayan 19 yaşındaki genç dükkan sahibini silahla vurdu." haberine güldüm cidden)

Ayrıca sevgili rejimim çok iyi gidiyor. Geçen hafta bir kaç gün biraz boşladım çünkü hafta sonlarında biraz mutluluğa ihtiyacım oluyor :)

Yediklerimi merak ediyor musunuz?



bu sabah kahvaltısı olarak yediğim leblebi ve ceviz.



bu da öğle yemeğim. tabii ki salad station :))

Pazartesi, Ocak 03, 2011

trallallallalaaaaa

Yeni bir yıla girmenin en güzel yanı yepyeni umutlarla dolmak ve yeni planlarla uyanmkatır her yeni güne.

Benim yeni yıl karalarımdan biri kilo vermeye devam etmek ve spora başlamak. Daha doğrusu sıkılaşmak forma girmek. Bunun için ufaktan bir başlangıç yapıp dün akşam yeni başlayanlar için pilates isimli videolardan oluşan yarım saatlik bir seans yaptım.

Şu an karın kaslarım çok gerildi ve aciyorlar :O



Ama mutluyum demek ki başarabiliyorum. Ayrıca bu günden itibaren de salad station'ın norwegian salatası bana fazla gelmeye başladı. İyiyim kısaca...

tek sorunum şu ki yorgun ve uykusuz hissediyorum kendimi çünkü haftasonu hayli yorucu geçti.

ayrıca yılbaşı sofram eminim ki dillere destan oldu çünkü benim hem tasarımcı hem de iyi bir aşçı olabilieceğimi kimse düşünememiş :p b.k yesinler. tasarımcılığımdan daha iyi aşçıyım ben beee

ama tarifler için cafe fernando'ya çok teşekkür ediyorum. bire bir anlattığına göre yaptım herşeyi ve mükemmel oldu. Belki de meziyet ben de değil cafe fernando'nun anlatıcısı Cenk'tedir.

Perşembe, Aralık 30, 2010

Bugün plan yarın aksiyon

Heehehhehe

Yeni yılın gelişi bende gerçekten çok büyük bir mutluluk yaratıyor. 2010 yılı benim için kariyer açısından aşağı doğru giderken özel hayatımda ivme kazandı.

Kariyerimde şöyle şeyler oldu,
1.Nişantaşı'ndaki işimden ayrıldım. Patronum beni öldürüyordu.
2. Sonrasında kişisel sebeplerden dolayı hazirana kadar evde oturdum, çok da güzeldi.
3. Haizrandan sonra iş aramaya başladım temmuz ortası işe girdim.
4. Bu iş bir reklam ajansında art director'lık işiydi. işler güzel olmasına rağmen kendini patron sanan proje yönetici ile papaz olmadan oradan ayrıldım (aynı anda 3 kişi birden ayrıldık. kötü bir deneyimdi.) Ayrıca bu iş Beykoz Göksu Evleri'ndeydi oraya gitmek 3 vasıtaya binmek demekti. Falan filan. Bir de 1.5 ay sürdü orada çalışmam.
5. 2.5 aydır da İstiklal Caddesi'nde MYDAYS'de çalışıyorum. Şu andan itibaren çalışma hayatım çok güzel ve de eğlenceli geçiyor.

Bakalım ne olacak.

Özel hayatımda da şunlar oldu,
1. Evlendim.

Evlenmek güzel bir medeni hal durumu. Şimdi kaygımız bu seneyi de atlatıp hayatımıza kalıcı yönler vermek için çalışmak.

Ne zor lan!

Salı, Aralık 28, 2010

yeni yıl sofrası




İlk defa yılbaşı sofrası hazırlayacağım için beni biraz geriyor.

Dün yemek bloglarını gezerken şöyle bir şeye rastladım.

Gerçi sadece kurabiye, kek ve pastalar var ama umrumda değil hepsi çok çok güzeller.

Pazartesi, Aralık 27, 2010

yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl herkese kutlu olsun!

evet şimdiden uykularım kaçmaya başladı. kocam yılbaşında evi arkadaşlarıyla dolduracak ve ben onlara ne yedirsem derdindeyim.

gerçi gelenler tatlı insanlar oldukları için affediyorum onları. ve güzel şeyler yapıcam!

vasat hafta sonu

Hafta sonunu yorgun geçirip pazartesi günü işe yorgun ve hasta gelmek bambaşka bir kafa. Cuma gecesi kocamla yaptığımız tekila gecesinden sonra tuvalette kusarak geçirdiğim cumartesi sabahı güne aptalca başlamanın güzel sayılabilecek bir yoluymuş. İlk defa bı kadar çok tekila içtiğim içtiğim için midem gerçekten alt üst oldu ve akşama kadar pek bişey yiyemedim.Yediysem de çıkardım zaten. 10 şat tekila içince öyle oluyormuş.

Sonrasında cumartesi öğleden sonra Dr. Gürkan Kubilay'la randevum vardı. İğrenç trafikte Üsküdar'dan Bağdat caddesine doğru yola çıktım. Dolayısıyla geç kaldım ama oradaki havalı görevliler "Zaten herkes geç kaldı" diyerek bana yan gözle baktılar.

Vücut analizim yapıldı beklemeye geçtik. Herkesin önünde gelip mübaşir gibi Büke Hanım? Siz misiniz? 7 kilo 800 gram vermişsiniz bunun 3.5 kilosu yağ geri kalanu su şeklinde konuşup gitti bir hemşire. Herkes şaşırdı o kadar çok kilo vermeme.

Elimde 1.5 litrelik su şişemle doktorun yanına girdik. Konuştuk sorular sorduk falan. Gürkan Bey büyük bir azimle taşıdığım şişeme takılmış :) Günde 15 bardak su için desem yanında damacana mı taşıyacaksın dedi bana. Sanane diyecektim de neyse adam zayıflatıyor beni diye bişey demedim.

Ayrıca vücut analizi yapan makina da bana 100 üzerinden 115 puan verdi. Kilo verme hızıma göre.

Bi de bugün çok hastayım be. Mide bulantısı, her yerin ağrıması falan. Burun deliklerim yanıyo. Çünkü dün bütün gün temizlik yaptım. Cam pencere açık terledim de. Puff...

Cuma, Aralık 24, 2010

kaçamak günüüüm :)


Yarın Dr. Gürkan Kubilay'la görüşmeye gidiyorum :)

Doktorumun verdiği diyet listesinde haftada bir ya da iki gün kaçamak günüm var. Yani o öğünde istediğim herşeyden istediğim kadar yiyebiliyorum. Şu zamana kadar Dominos Pizza ve Burger King yedim deliler gibi ve bir kere de İstiklal Caddesi'ndeki inanılmaz güzel noodlelar yapan Çin Büfe'de mantı ve noodle yedim. mmmhhhhaa

İşte bugün de yine kaçamak öğlenim ve ne yesem diye düşünüyorum valla bilemiyorum :D Şu an her şeyi yiyebilirim o kadar açım. Görselimde ifade ediyordur zaten.

Çarşamba, Aralık 22, 2010

annem :)

Annem de bugün diyete başlamış. Gidip kendine tam tahıllı gevrekler yağsız sütler falan almış.

Aferim kadına valla 50 yaşından sonra sağlıklı yaşam uğruna boğazından kesiyor :))

ama bana dediği şey şu

- Kızım ben bu ara öğünlerde hiç yiyemiyorum valla tıkanıyorum.

bende dedim ki

- Ye annecim :) yemezsen metabolizman çalışmaz.

şu anda da kendisine gmail'e girmeyi öğretiyorum telefondan çünkü eskişehir'de annem. girebildi ama sonunda. sonraki hedefim facebook hesabı açmak :D

postmodern bi anne yaratıcam :p

diyet bi yaşam biçimi mi?

Aslında diyet kelimesi insanın beslenme düzeniyle ilgili bir tanım. Yani siz gün boyunca ne yiyorsanız o sizin diyetiniz oluyor. Mesela sabah şööyle bir sucuklu yumurta, öğlen hamburger menü ve akşam da iskender kebap yesenizde o sizin diyetiniz oluyor gibi.

Benimki ise çok daha farklı. Sabahları genelde bir dilim ekmekle birlikte peynir, domates ve salatalık. Öğlene yakın saat 10 gibi bir meyve ya da galeta. Öğlen bir sebze yemeği ya da salata (ben çoğunlukla salata yiyorum). Akşam üstü yine meyve, yağsız süt ya da eti form yiyorum. Akşam da barbunya, taze fasülye gibi glisemik indeksi yüksek besinler alıyorum.

Doktorum Gürkan Kubilay'ın dediği şey ise şu ve çok çok doğru; Her zaman yediğiniz porsiyonun %30 daha azını yiyin.

Kilo vermek isteyenler yemeklerinizden yağı ve tuzu %50 azaltın ve porsiyonlarınızı küçük tutun ve tabii ki ara öğünleri asla ama asla atlamayın.

3 haftada 7 kilo verdim. Bu hafta sonu da yine Gürkan Kubilay'la görüşmem var ve ikinci ayın diyet listesini alacağım. Tabii ki vücut analizim yapılacak. Bakalım sonuçlar nasıl olacak?

Salı, Aralık 21, 2010

diyet yapıyorum.

evet son 3 haftam salata, sebze yiyerek ve çikolata yemeyerek geçti. yokluğunu aramadım çünkü bu işe baş koymuştum.

3 sene önce kilo almaya başladığımda bunu yaşadığım büyük buhrana bağlamıştım ve veririm ben ya bu kiloları demiştim. gel gör ki ben 40 kilo aldım arkadaşlar hem de ne almak. çok fena bir durumdayım şu anda ama ne güzel ki Dr. Gürkan Kubilay'a gittim ve analizlerimi ve tahlillerimi yaptırdım.

Sonuç olarak polikistik over, hiptiroidi ve şeker hastalığım varmış. ilaçlar, ilaçlar, ilaçlar... sıkı bir diyet de yanında bonus :)

şimdilik gitti 7 kilo kaldı 33 kilo hatta belki daha fazlası.

bugün öğlen pırasa yedim ve roka salatası. çok güzeldi...

rejimimle ilgili de bilgiler veririm devamında.

aaaaaaaaaaaaaaa

merkür geriliyor ay tutuluyor çok fena bir gün geçiriyorum. sadece bunun stresi bile bana yetiyor. astrolog şebnem ekşib'in sitesinde tutulma ve merkür'ün gerilemesiyle ilgili bir çok makale bulabilirsiniz.

aşağıda ise tutulmanın ay burcu veya yükseleninize göre size nasıl etki edeceğiyle ilgili bir yazı var. yine şebnem ekşib'den.


Burçlara göre tutulmanın genel yansımalarına geçmeden önce, öncelikle bilmelisiniz ki tutulma herkesin kendi kişisel haritasında hangi alana düştüyse o alanla ilgili bölümlerde daha etkili olacaktır. Burçlara göre aktardığım yansımalar yükselen veya Ay burcunuza göre genel enerjiler açısından değerlendirilmelidir ve esas olan her zaman bireysel haritalarınızdır.

Yükseleni veya Ay burcu KOÇ olanlar:

Yakın çevreniz, yakın akrabalar, kardeşlerle ilgili ani değişimler ve yeni durumlara destek vermeniz gerekebilir. İletişimle ilgili özellikle Aralık sonuna kadar olan dönemde daha hassas bir süreçten geçeceksiniz. Eğer eğitimle ilgili konular şu dönemde hayatınızda daha öncelikli ise, planlarınızı değiştirmek, yeni bir durumlara geçmek söz konusu olabilir. Önünüzdeki 3-4 aylık dönemde kısa vadeli planlarınız da farklı yollara geçmek zorunda kalabilirsiniz. Bu tutulmada burcunuzun yöneticisi Mars da oldukça aktif bir rol oynayacak. Dolayısı ile elde edecekleriniz için daha fazla savaşma ve mücadele etmek söz konusu olabilir.

Yükseleni veya Ay burcu BOĞA olanlar:

Aralık ayı boyunca daha öncelikli olarak, ama genel olarakta önünüzdeki 3 aylık süreçte bir mülk veya araba gibi pahalı alışverişlerde dikkatli olmanız faydanıza olacaktır. Aralık ayı içinde bu etki daha yoğun. Tutulma maddi alanlarınızla ilgili bölümü daha yoğn tetiklediğinden sizin için maddi konularda daha hassas bir süreç söz konusu. Gelir gider dengelerinizi iyi ayarlamanız önemli olurken, bir para kaynağı veya gelirinizle ilgili ani bir değişim gündeme gelebilir. Bu nedenle bu aralar pahalı bir alım veya harcama yaparken daha temkinli olmak gerekli.

Yükseleni veya Ay burcu İKİZLER olanlar:

Tutulma sizi yoğun biçimde etkileyebilir. Hayatınızın bir çok alanında ani değişimler söz konusu. İplerin sizin elinizden kaydığını, yaşamınızı kontrol etmekte zorlandığınızı bu dönemde sıklıkla hissedebilir, yön bulmakta zorlanabilirsiniz. Oysa önemli tecrübeler elde edecek, kazanacaklarınızı daha kalıcı ve uzun vadeli tutabileceksiniz. Kariyeriniz, ortaklı ilişkileriniz, evliliğiniz veya ikili bir ilişkinizde farklı bir duruma geçebilir, bir süredir zorlanarak devam ettirdiklerinizden bu dönemde vazgeçebilirsiniz. Önünüzdeki 6 aylık süreç önemli değişimlere gebe. Bir durumdan diğerine geçecek, bir süre sabit olmaktan uzak olabileceksiniz.

Yükseleni veya Ay burcu YENGEÇ olanlar:

Duygusal iniş çıkışlar, kendi içsel hesaplaşmalarınız, geçmişle ilgili birçok konunun tekrar gündeme gelmesi, üstünü kapattıklarınız, gizlediklerinizle yüzleşme dönemine girdiniz. Eğer mahkemeler veya hukuksal konularda bu aralar atmanız gereken adımlar varsa, ani değişimlere, olayların farklı yönlere kayma ihtimaline karşı hazırlıklı olun. Duygusal konularda yeni kararlar almak zorunda kalabilirsiniz.

Yükseleni veya Ay burcu ASLAN olanlar:

Arkadaşlarınız, sosyal çevreniz açısından değişim ve yeniden yapılanma enerjileri artıyor. Hedefleriniz ve yapmak istediklerinizle ilgili planlarınızda değişiklik ve planlanmayan yeni durumlar oluşabilir. Bir durum veya olayla ilgili sona erme yaşanırken, stabil olmakta zorlanma söz konusu. Önünüzdeki dönem değişikliklere açık. Giderlerinizi kontrol etmeye özen gösterin. Bu süreç içinde yapmak istediğiniz ancak adım atmaktan çekindiğiniz birçok konuyu tekrar ele alabilecek, yaşamınızdaki ani değişimleri daha rahat karşılayabileceksiniz.

Yükseleni veya Ay burcu BAŞAK olanlar;

İş ve kariyer evinizden alacağınız bu tutulma etkisini en yoğun bu alanlarda gösterebilir. Kariyerinizle ilgili bir yol ayrımına gelmeniz, ani bir değişime uğramanız söz konusu. İşle ilgili konular da önünüzdeki dönem mücadele ve rakiplerle daha yoğun uğraşma içerebilir. Bu süreçte özellikle Aralık ayı içinde gelebilecek iş tekliflerini biraz temkinli almakta fayda var. Bu dönemde fazla acele ile, ani ve fevri kararlar vermeyin. Olayları fazla büyütmeden ve çok kurcalamadan biraz daha esnek olmaya çalışmak doğru olacaktır.

Yükseleni veya Ay burcu TERAZİ olanlar:

Bu dönemde dikkat dağınıklığına, zihinsel gerginliklere ve sinir sisteminizin bozulmasından kaynaklanan rahatsızlıklara dikkat etmelisiniz. Yurtdışı ve yabancılarla ilgili yeni gelişmeler olurken, eğitim, hukuk, yurtdışı bağlantılı işlerle uğraşıyorsanız, değişim etkileri sizi yorabilir. Hesaplarınız ile uygulamalar arasında farklar oluşabilir ve önceden öngörülemeyen değişiklikler söz konusu olabilir. Bu sene Ocak, Şubat ve Temmuz, Ağustos dönemi biraz daha hassas olacağınız ve elde edeceklerinizi mücadele ile alacağınız enerjiler söz konusu.

Yükseleni veya Ay burcu AKREP olanlar:

Bu dönemde krediler, sigorta işleri, nafaka, ortak hesaplar, başkalarının kaynaklarından faydalandığınız gelirler, komisyon vs alacaklarınızla ilgili konularda sahip olduğunuz düzen değişebilir, bu alanlarda ani gelişmeler nedeniyle yeni yollara geçmek zorunda kalabilirsiniz. Bir süredir bu alanlarınızdan aldığınız maddi gelirlerinizde ani kesilmeler söz konusu olabilir. Öte yandan işinizde otorite konumundaki kişilerle olan iletişiminize dikkat etmek faydalı olur.

Yükseleni veya Ay burcu YAY olanlar:

Salı günü gerçekleşecek olan ay tutulması tam karşı burçta, İkizlerde meydana gelirken sizi de ortaklı konular, eşinizle ilişkileriniz, iş ortaklarınız, ikili ilişkileriniz açısından yoğun etkileyecek. İşiniz veya ortaklı yürüttüğünüz konularda ani değişimler yaşayabilirsiniz. Gerginliklerin arttığı, şartların çabuk değişeceği bir süreçten geçerken, esnek ve sabırlı olmanız gerekebilir. Sağlığınıza dikkat edin.

Yükseleni veya Ay burcu Oğlak olanlar:

Sağlığınıza dikkat etmeniz gereken bir dönemden geçeceksiniz. Bir süredir göz ardı ettiğiniz rahatsızlıklarınız aniden ortaya çıkabilir. Öte yandan iş ve çalışma alanlarınızda sürpriz gelişmeler, değişimler sizi yorabilir. İş yükünüz artarken, çalışma şartlarınız değişebilir. Örneğin yürüttüğünüz bir projede aniden birlikte çalıştığınız üstünüz veya mesai arkadaşlarınız değişebilir ve siz artmış iş yükü ile yeni koşullarla uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Değişikliklere ve yeni yapılanmalara karşı hazırlıklı olun.

Yükseleni veya Ay burcu KOVA olanlar:

Önünüzdeki dönem boyunca aşk hayatınız ve ilişkilerinizle ilgili ani değişimler sizi yorabilir. Kontrolcü olmadan olayları geldikleri gibi almak, akıntıya ters gitmeden, durumları kabullenmeye çalışmak en doğrusu olur. Eğer çocuğunuz varsa bu dönemde çocuklarla ilgili ani gelişen durumlar enerjinizin çoğunu alabilir. Bu dönemde şansınızı fazla zorlamadan, temkinli olmaya çalışın ve spekülatif parasal yatırımlardan, önünü görmediğiniz riskli ticari hareketlerden uzak durmaya çalışın. Öte yandan oldukça yaratıcı ve yenilikleri daha rahat karşılayabilen enerjiler içinde olacaksınız.

Yükseleni veya Ay burcu Balık olanlar:

Yoğun ve şiddetli duygusal tepkiler verme eğiliminiz artarken, sıklıkla olmadığınız kadar gergin ve karamsar hissedebilirsiniz. Bu dönemde gerginlikten uzak olmaya çalışmalısınız. Ev ve eve ait konular hayatınızda öne çıkarken, ani bir kararla bir taşınma, başka bir mekana geçme yaşayabilirsiniz. Olayları ele alırken birçok yönden bakmaya çalışın ve ön yargısız davranın. Ailenizle ilgili ani durumlar söz konusu olabilir.

Sevgilerimle.

Astrolog Şebnem Ekşib

Pazartesi, Aralık 20, 2010

ne eski bir yazı bu yahu? sanırım 4-5 yıl öncesinden

Kısa Yolculuklar
Sonbahar bitti mi orada da, dedi. Kendini yalnız hissettiği belliydi. Belki hiç durmadan koşmasının nedeniydi bu çünkü nereye yetişeceğini bilmiyordu. Mesai biteli iki saat olmuştu, o hala ofiste oturmuş beraber yolculuğa çıkacakları arkadaşını bekliyordu. Hava kararmış, insanlar evlerine dönmüş, iş merkezlerinin ışıkları sönmüştü. Arkadaşı geldiğinde onun yanına da koşarak gitti, biletlerini almak için otobüs firmasına doğru hızlı adımlarla yürüdüler. Aceleyle birkaç birşey atıştırip servisi beklemeye koyuldular. Beklerken de haftanın son iş gününün mutluluğunu, kısa yolcukların neşeli havasını, aldıkları sakızların neden bu kadar kocaman olduğunu konuştular.

Servis geldiğinde otobüsün kalkmasına onbeş dakika vardı. Hemen oturup konuşmaya devam ettiler. O dizideki adamın bütün kadınlarla yatmasının nedeninin çocukken yaşadığı taciz olayı olduğuna karar verdiler. Katil ise yakın bir arkadaşlarıydı zaten. Kafaları karıştı sustular.

İstanbul’dan ayrılmak her zamanki gibi çok zordu. Hep bir sayfayı kapatırken gitmişti İstanbul’dan, hep yeniden başlamak için. Bu defaki de yeni bir başlangıçtı. Uzun zamandır birlikte olan arkadaşları, beraberliklerini resmiyetlendirmeye, dillendirip aileleride ilişkiye katmaya karar vermişlerdi. Normal insanların yaptıkları gibi...

Yalnız yolculuklardaki gibi sıkıcı değildi bu sefer. Akşam 10:00 seferini yapan Eskihisar-Yalova feribotuna bindiklerinde hava lodosa kesmiş, karadan ayrılan Mürsel isimli feribotun kıçını da dalgalar kesmeye başlamıştı. Birer çay alip lodosa bıraktılar dumanları. Biraz üşüyerek, biraz Yiğit Özgür’ün o haftaki esprilerini hatırlayip gülerek.

Küçük bir kız çocuğu gemiye binmiş olmanın şişirdiği özgüveniyle onlarla konuşmaya başladı. Sıkıcı bir konuşmanın sonunda kız;
- Sigara içerseniz ciğerleriniz su toplar ve ölürsünüz, dedi. Hemen içeri koştu. Neden yargılarki biri diğerini. Çocuk da olsa, insandır işte gördüğü gibi davranır.

Tanıdıktır hep feribotun demirleri, en son iki sene önce bindiğinde yine sigara içmişti yanında sevdiğiyle. Durdu onu düşündü. Ne kadar acı çektiyse de yine mutlu anlar geldi gözünün önüne. Giden gitse de kalandı asıl olan. Bak işte yanında en sıkı dostlarından biri, neşeli neşeli anlatıyordu doğum gününde bankada yaşadıklarını. Hani o gün gizli bir koşturma olmuş da onu da çağırmışlar.
– Gelin Oğuz Bey, şöyle geçin, odadan içeri girdiğinde masadaki iki pastaya bakip,
– Aman efendim ne gerek vardı, demişte Oğuz. O daha lafını bitirmeden, Bugün Gözde Hanımın doğum günü, demişler. Oğuz Bey’de kalakalmış öylece. Ama küçük pasta da onun adı yazıyormuş nihayetinde. O kadar da önemli değil, düşünmüşler sonuçta.

Eski anıları kayan yıldızın ucuna taktı. Yeni anılarım olsun diye geçirdi içinden. Hatırlarken o anları yaşadığım insan yanımda olsun dedi. Belki bu sefer yıldız tutardı sözünü de gerçek oluverirdi belki.

Zaman hızlı aktı bu defa yanında Oğuz gibi biri olunca. Bursa Terminaline vardıklarında diğer üç arkadaşlarıda oradaydı uzun uzun sarıldılar. Hemen arabaya koşup Altiparmak’a doğru hız yaptılar.

O gece yeni tanıştığı insanlar oldu. Hepsi güleç, hepsi konuşurken insanın gözlerinin içine bakıyordu. Sohbet ettikçe açılıyor kahkahalarla gülüyordu. Tekrar bu şehre dönmek hem de bir daha asla gelmemeyi düşünürken, hem de gelse bile hep bir hüzün olur içimde derken...

Olmuyormuş. İnsan mutluyken ona hiç kimse dokunamıyormuş işte. Eski dostlar, yeni dostluklar, sıcak yuvalar. Rahat bir yatak. Güzel bir uyku. Dinmeyen yağmur. Bursa’da anneanneler hep aynı oluyormuş. Onun anneannesi gibi konuşuyormuş. Bu Bursa’dan mıymış yoksa Bulgaristan’dan mı? Bütün dayılarda aynı oluyormuş galiba. Böyle sıcak böyle tatlı...

Bir dostla yolculuk yapmak. Güzel başlangıçlara tanık olmak. Umut etmek yeni günle. Sabaha kadar konuşabilmek mutlu eden bir yüzle. Kim olduğunu unutmak sonra. Ben, ben değil miyim ki, diye sormak. Sarhoş olmak, içinden geleni söylemek hep. Yağmurdan nefret edecek kadar çok yağmur görup, kar yağdığı için yağmuru affetmek.

Bursa’da uyanip, İstanbul’da uykuya dalmak. Mutlu olmak velhasıl, kısa yolculuklarla İstanbul’u götürmek başka yerlere. Geri döndüğümüzde daha da çoğalsın diye.

kitap

ben bir kitap yazıyordum, sonra evimize hırsız girdi ve bilgisayarımı çaldı (şerefsiz adi) sonra kitabım da o bilgisayarla gidince tekrar yazmaya başladım ama asla aynı tadı vermedi. şimdi tekrar okudum da yazdığımı gerçekten güzelmiş :)

devam etmeye çalışacağım. çünkü kitabın tamamı kafamda bitmiş halde...

yarın 21 aralık ve ay tutulması olacak tam da ay ikizler burcundayken

işte yeni keşfettiğim ama henüz tam olarak hakkında karar vermediğim astrolog Dinçer Güner'in Astroloji Blogu şimdilik güzel.

bir ikizler burcu olarak son zamanlarda yaşadığım merkür gerilemesine bağlı olan iletişim sorunları ile ilgili herkesten özür diliyorum vallahi. istediğim gibi konuşayım, istediğim kadar konuşayım yine de demek istediğimi tam olarak anlatamıyorum.



aşağıda ise ikizler burcu için bugünden itibaren aralık ayının sonuna kadar çıkarılmış burç yorumları var. hadi bakalım. dinçer güner'e de teşekkür ederiz.


20 Aralık
Merkür r (Yay) Kare Jüpiter ve Uranüs


Bazen son söylenmesi gerekeni birden en başta söyleriz, işte bu da o etkilerden bir tanesi. Karşınızda ki kişilere kendinizi ifade ederken zaman zaman aşırı iyimser, abartılı, sivri, fevri çıkışlar yapabilirsiniz. Eşinizin veya ortağınızın yakın çevresi veya kardeşleri ile iletişim problemleri yaşayabilirsiniz.

21 Aralık
İkizler burcunda Dolunay ay tutulması.


Yılın son tutulması, Tutulmalar hayatımızda önemli dönemeçleri ifade eder. İkizler burcunda olacak olan bu tutulma sizler için extra hayati önem kazanmakta. Bir süredir sizi meşgul eden, zihninizi yoran koşullara veda etme vakti. Belki bir ilişkinizin bitmesi gerekiyordu ama bir türlü yapamıyordunuz, siz gerekli aksiyonu almadığınız zaman evren sizin adınıza zaman zaman karar verebilir. Kötü giden, size yorgunluk veren ilişkilere artık veda etme vakti. Beklenmedik, ani kırıcı sözler, anlaşma ev sözleşmelerde haksızlıklar yavaş yavaş hayatınızdan çekilmeye başlayacak. Yeni bir sürece, döneme adım atıyorsunuz ve bir değişim rüzgarı içindesiniz. Düşünce yapınızda, davranışlarınızda değişim, imkansızı başarmaya çalışabilirsiniz. Sınırları ve şartları zorlayabilirsiniz. Bu tutulma, ilişkiler, ortaklıklar ve başlangıçlarınız ile ilgilendiren konularla ilgili olacaktır. Bu tutulmayı yeni bir sürecin başlangıcı gibi görebilirsiniz. Ya yalnızsınız ya da birlikte daha bir üst noktadasınız.

22 Aralık
Güneş Oğlak burcunda


Güneş’in oğlak burcuna geçişi ile birlikte, önümüzde ki bir ay içinde uğraşabileceğiniz temel konular finansal ilişkiler, size ait olmayan ama sizi yakından ilgilendiren maddi koşullarla ilgili olacaktır. Miraslar, krediler, başvurular borçlar, ödenmesi gereken paralarla ilgili. Bu konularla ilgili daha uzun vadeli planlar yapabilir, hesabınızı iyi bir şekilde yaparak risk alabilir, sorumluluklarınızın bilincinde davranabilirsiniz.

27 Aralık
Güneş (Oğlak) Kavuşum Pluto


Finans konuları ile ilgili, güçlü ve otorite sahibi kişiler ile görüşebilirsiniz, kontrollü bir şekilde değişime açık, risk alabileceğiniz zamanlar. Finansal konularla ilgili araştırmalar yapabilir, faiz oranlarını takip edebilir, miras konuları ile ilgili konularla uğraşabilirsiniz.

28 Aralık
Jüpiter ve Uranüs tam kavuşum balık burcunda


Bu oldukça önemli bir etkileşim aslında ve etkisi de birkaç günlük değil. İş ve kariyerinizi ilişkilendiren konularda reformist davranışlar içinde olabilirsiniz. Kariyerinize farklı bir yön vermek, kendinizi geliştirmek, eğitimlere, seminerlere katılmak isteyebilirsiniz. Kendinize kariyer anlamında yatırım yapabileceğiniz zamanlar. Teknolojik gelişmeleri iş hayatınızda daha yakında kullanabilir, takip edebilirsiniz. Yenlilikçi ve özgürlükçü bir bakış açısı ile yaklaşabilirsiniz. Önümüzde ki 2 ay bu etkiler altında olacaksınız.

29 Aralık
Mars (yay) Kare Satürn (Terazi)


İlişkiler, ortaklıklar, çocuklar, aşkla ilgili konularda kendinizi kısıtlanmış, hareket alanızın daralmış, engellenmelerle ile karşılaşabilirsiniz. İlişkilerden yana özellikle risk almak için pekte uygun zamanlar değil, bazı kayıplar olası olarak gözükmekte.

31 Aralık
Merkür retrosu bitiyor


Merkür gerilemesinin sonuna geldik ve tabii ki yılında. Özellikle ikili ilişkiler ve ortaklıklarla ilgili 18 aralıktan beri süre gelen iletişim problemler, aksaklıkları, yanlış anlamalar düzeltmek için önümüzde ki zamanları rahatça kullanabileceksiniz. Sözleşmelere ve anlaşmalara artık daha olumlu yaklaşabilirsiniz. Önemli kararlar alabilir, ilişkileri onarmak için harekete geçebilirsiniz.

blogumun adı

düşündüğüm şey şu bu blogun adı işsiz günlüğü ya ama ben işliyim ve artık çalıştığım için de blogumdan vazgeçmek istemiyorum. lütfen blogumun adını başlığını ve alt başlığını değiştirmeyeceğim için kusura bakmayın.

iyi seyirler.

koş koş iş buldum

evet oradan oraya savrularak geçen bir seneden sonra nihayet gaste'yi aratmayak bir iş buldum. şükürler olsun. nazar değmesin.

ekimden beri çalıştığım inanılmaz boğaz manzaralı güzel ofisimde, inanılmaz insan manzaralı kişilerle çalışıyorum. mutluyum lan :D

herkesin mutluluğu kendine ve de tabii ki kimse işsiz kalmasın diyelim.

Salı, Kasım 09, 2010

oh yes!

Bebekler, 1 senedir uğramadığım sevgili bloguma inşallah dönüyorum. Yeniliklerim var, bir işim ve bir eşim var :D

yine konuşuruz.

Perşembe, Aralık 24, 2009

maslak ne acaip yer!

dün bir iş görüşmesi yaptım. maslak'ta bir plazada, güzel döşenmiş bir mekanda, camdan duvarları olan bir odada ve sanayiye karşı... portfolyomu gören ajans başkanı (ki burası köklü bir interaktif ajans) benimle çalışabileceğini düşünmüş ve beni görüşmeye çağırdı. uzun bir zaman görüşmeye gitmek için çabaladım, gidemedim çünkü adreslerini bulamadım ve sonra ajans başkanı'na ulaşamadım, kandırıldığımı düşündüm falan filan. sonra yine sözleştik ve üstüme beyaz bir şeyler giyerek oraya gittim. maslak'a... bayırlı sokaklar, camdan binalar, takım elbiseli insanlar, otomobiller, taksiler, ajans başkanları ve beyazlı büke...

iş görüşmesi aşırı derecede yavaş ve aynı derecede hızlı oldu. çünkü ben aslında oraya illüstrasyon için çağırıldığımı düşünürken, karşıma web tasarımı için çağırıldığım gerçeği çıktı. ajans başkanıyla yaptığımız görüşmenin kısa ve öz ayrıntılarını aşağıda bulabilirsiniz. bir de ben ajans başkanı olsam asla ajans başkanıyım demezdim ne o öyle sınıf başkanı gibi.


ilgili metinde ajans başkanı AB, büke ise b. olarak belirtilmiştir. adı geçen şahıslar aslında fazlasıyla varlar.


AB. merhaba
b. merhaba
AB. nasılsınız
b. iyiyim sağolun siz
AB. yoğunuz
b. ne güzel
AB. metinde yazıyormuşsunuz
b. evet işimi yaparken aynı anda onu savunmayı da seviyorum.
AB. flash biliyor musunuz?
b. hayır
AB. after effects?
b. hayır
AB. biz burada avrupa'dan bize ödül getirebilecek işler yapmak istiyoruz. yaratıcı, iyi tasarımları olan ve weble uğraşan birilerine ihtiyacımız var. daha önce web tasarım yaptın mı?
b. hayır
AB. hint kumaşı'nda işlerini gördüm. web işi yok gibi.
b. evet grafik tasarımcıyım ben...


işte böyle bir muhabbetti. umutlarımı bir kez daha en derinlere gömdüm... sonradan ajans başkanı benden cv'mi göndermemi istedi. bende yine bir ön yazıyla gönderdim;


Merhaba,

Dünkü görüşmeden sonra cv atmak aslında biraz manasız geldi bana. Çünkü web işinde yeterli olsamda eksiklerim çok fazla. Daha illüstratif ve daha relax interface'lerden başka bir tasarım-uygulamada (yani flash işler, banner'lar gibi) size faydalı olamam. Yine de ben çok ciddi bir şekilde iş arıyorum :) Ciddi şekilde derken, yürüdüğüm yolda arkamda ayak izlerim kalsın istiyorum.

Siz değerlendirmeniz sırasında bana çok fazla şans veremesenizde, sizden çok küçük bir ricam olabilir mi? Hep çalışıp çabalamamın sebebi iyi bir reklamcı olabilmek. Onun için gerçekten gücümün son damlasına kadar çalışıyorum. Ricam ise; cv'mi eğer mümkünse reklamcı tanıdıklarınızla paylaşabilir misiniz? Sizin referansınız da benim için oldukça önemli.

Bu arada oyunlar için ya da başka projeler için illüstrasyona ihtiyacınız olursa (ya da herhangi bir tasarım işi) ben buradayım.

Çok teşekkür ederim.

İyi çalışmalar...

oeeh

valla şımarıklığı iyice ele aldım artık. insan sonu olmadığını düşündüğü işlere daha cesaretli atlıyor. hele ki kaybedecek bir şeyi de yoksa... benim kaybettiğim mutluluğum ve neşem oldu. artık kaybedecek birşeyim de kalmadı. kimseye belli etmesemde mutsuzluğum ve hayata olan tahammülsüzlüğüm giderek artıyor.

insanın sevdiği şeyleri yapması çok lazımmış hayatta. çünkü bir bakıyorsun yaşın gelmiş 28'e ama, ne sevdiğin şeyleri yiyebiliyorsun, ne istediğin işi yapabiliyorsun, ne de yürümek istediğin sokaklarda yürüyebiliyorsun. ne bileyim tuhaf birşey. böyle zamanlarda her gün ölüme bir gün daha yaklaştığımı hissediyorum. ama sevdiğim şeyleri yapınca bir gün daha yaşamış oluyorum...


Merhaba,

Ben Büke ve ekte de cv'm var. Emel Hanım'dan aldım adresinizi.

Yaratıcılığımı kullanabileceğim her alanda çalışıyorum, ama uzmanlık alanım grafik tasarım ve illüstrasyon. Türkçe'yi iyi kullanırım, kelimeleri birbirine yakıştırırım, yerlere çöp atmam ve tükürmem ayrıca güzel yemek yaparım.

İnsanlarla ve hayvanlarla iyi geçinirim. Alerjim olsa da bir köpekle karşılaştığımda ona sarılmadan edemem. (tabi çok büyükse sarılmam)

Şu an çalıştığım yerde kariyerimin istemediğim bir yere doğru gideceğini düşündüğüm ve yaparken beni "ben" olmaktan çıkaran işlerle uğraştığım için sabahları beni büyük bir neşeyle kaldıracak, trafik vb. İstanbul işkencelerinin derdini unutturacak, deli gibi sevecek, ömür boyu sürecek bir iş istiyorum. :)

Belki ütopik ama yine de çok da fazla olmadığını düşündüğüm bu hayalci kızcağızın cv'sine bir göz atıp değerlendirirseniz mutlu olurum.

çok yalnız hissediyorum

insan başkasına kendini beğendirmek için ne yapmalı? işlerim yetersiz mi? illüstrasyona biraz daha fazla ağırlık verdim diye grafik tasarım yapamayacağım mı düşünülüyor?

yoksa bu ilanların hepsi kolpa mı lan?!

bir başkası da bu, iş artık yalakalıktan gevşekliğe doğru gitmekte...


Ruhsuz ve sevgisiz dünyaya inat içinden ruh fışkıran, kendi egolarından kurtulmuş bu gence bir şans tanımanızı isterim.

Hep kendimin grafikeri, kendimin metin yazarı oldum. İnsanları tanıyıp nasıl düşündüklerini kolayca kavrama yeteneğim var. Buna mukabil olarak da reklamcılığın aslında reklamcıların kafasında oluşturdukları fikrin muhteşemliği değil, işini, ürününü satacağı potansiyel herkesi, her kesimi iyice analiz etmesinden geçtiğini keşfettim. Bir süredir bu şekilde düşünüyorum.

Süslü kelimeler mi ettim bilmem ama, etmek istemedim. Hırslı değilim ama azimliyim. Bir işi aldığımda bitirene kadar peşinden ayrılmam. Hızlı çalışırım, hızlı araştırırım, çok hızlı öğrenirim. Aslında en önemlisi çok hızlı sezerim. Sezercik'im... Babam var benim.

www.bukesevindi.com
http://issizgunlugu.blogspot.com/

zebralar neyle beslenir?

bu sorunun cevabı: art director!

yapılan başvurular ve sonrasındaki beklemeler sonucunda elimde olan hiç bir şey olunca, bende özgüven yavaş yavaş sönmeye başladı.

kendimi yeterince ifade edemediğimi düşünüyorum ve zebra'ya attığım ön yazıyı yazıyorum.

Merhaba,

Grafik tasarımcı olarak çalıştığım süre içerisinde bir çok sektör ve kurum için çok çeşitli işler hazırladım. Bunların içinde belediyelerden, holdinglere kadar bir çok iş var. Grafik tasarımın yanı sıra illüstrasyon'a da meraklıyım. Bu konuda da bir çok çalışmam oldu. Özgeçmişim ekte ve aşağıdaki linkte de çalışmalarım ikamet etmekte. Değerlendirirseniz çok sevinirim.

www.bukesevindi.com


Sevgi ve saygılarımla



bir de tüm bu cümleleri yazarken ciddi mi olmalı, neşeli mi? yoksa biraz geyik mi yapmalı? samimiyeti dozunu nasıl ayarlamalı? henüz çözebilmiş değilim yahu...

yine de kimse aramıyor.

yeniden, yeniden, yeniden...

youth republic'e çok inanmıştım. durmadan bir yerlerde ilanlarını görüyordum ve her gördüğümde de mail atma ihtiyacı hissediyordum. sonrasında bir de baktımki, sanırım artık benim deli olduğumu düşünüp mail adresimi "spam olarak işaretle"mişlerdir. umut fakirin ekmeği olduğu gibi, cv ve internette işsizin yoldaşı olabilir pekala.

Merhaba Youth Rebublic'in genç insanları sadece cv göndermekle olmaz dedim ve oturup kendime bir web sitesi hazırlattım ki size gönderdiğim bu 285'inci mailden sonra umudumun hala kaybolmadığı bilinsin. Ekte yine cv'm var ve artık bir web sitem var.

www.bukesevindi.com


Sevgi ve saygılarımla

Büke Sevindi

neden bu kadar salağım

kendimi hiç bu kadar açmamıştım... Bu da en sevdiğim ve çalışmayı arzuladığım reklam ajansına gönderdiğim ön yazı. youth republic'e. onlara beni görüşmeye bile çağırmadıkları için sinir oluyorum!

Bir de bu yazılarda yalakalık üst seviyede!


Ben heyecanlı dünyayı ve içinde olan biteni seven ve her birinin içime işlemesiyle giderek parlayan bir insanım. Sizin neşenize, gençliğinize, aydınlığınıza: bilgim, yeteneğim ve tecrübemle katkıda bulunarak süper işler yapmak istiyorum.

İllüstrasyon, grafik tasarım, kurumsal kimlik tasarımı için canımı veririm ama reklam için ruhumu satmam, barış ve sevgiye inanırım ama geçmişin çiçek çocukları gibi sonradan kapitalizmin kölesi olmam, işimi severim canla başla çalışırım ama bunu yaptığım için böbürlenmem. Uyumluyum, ikizler burcuyum, komik ve gevezeyim. Her insanoğlu gibi bazen gerizekalı davranışlarda bulunabilirim. Bir iş yetişecekse robota dönüşebilirim. Kendimi ve insanları severim. Birlikte çalışabilmek umuduyla...

ve bir. ve kii. ve bir, ki, üç

başvurulara başlıyorum. 22 ekim: bir şubesi istanbul'da diğeride hindistan'da bulunan igoa'ya "beni bilin" subject'li cv gönderme denemesi. bir ki, bir kii

Merhaba, size ilk cv gönderişim. Çalışma ortamınız ve yaptığınız hayranlık uyandıran işlerle o kadar sıcak ve aynı zamanda katı görünüyorsunuz ki :)

Ekte cv'im var, ayrıca www.bukesevindi.com adresinde işlerim var.

Belki değerlendirmeye alırsınız ve o katı sıcak dünyada bir yerim olur.

Sevgilerimle...

Ön yazı

ve işte yeniden buradayım. işe başvurma sayımın çokluğunu size ispatlamak ve yazma isteğimi kamçılamak için geri döndüm. Ne yazık ki bu kadar çok insan, bu kadar çok iş kolu, bu kadar çoook reklam ajansı ve bu kadaaaar çoookk firma, ürün, hizmet varken, yapılan başvuruların sayısıda onunla orantılı oluyor.

Bundan böyle yaptığım başvuruların ön yazılarını burada paylaşmaya karar verdim. belki de çok beceriksizim. ondan bi iş bulamıyorumdur.

Cuma, Ağustos 07, 2009

pikselleştim

yeter ulaaaan ne bu sıcak be! güzel ülkemin en güneyindeki sıcaktan öleceğimi düşündüğüm illerinden birine gittim o kadar serindi ki!

ey istanbul neden bizi bu kadar ısıtıyorsun? intikam değil mi? seni bunca yıldır üzen, üstünden geçip giden onca insanın intikamını almak için bize böyle eziyet ediyorsun... bak kardeş kendini ne sanıyorsun bilmiyorum ama bana bu şekilde davranamazsın!

Ne bu be? fırında mı yaşıyorum, açık hava saunasında mı yaşıyorum? ölücem yeter. yeter yeter yeter. yeter ya! bırak artık. içim dışıma çıktı, uyuyamaz oldum! yemek yiyorum sonra terleyip sıkılmaktan midem bulanıyoru kusuyorum. anlatabiliyorum değil mi. klimayı üstüme üfletmekten ciğerlerim hırıldamaya başladı...

sıcaklar kendinize oynıcak başka bi yer bulun yoksa dağıtırım lan burayı!!!

BU KADAR

Cuma, Haziran 26, 2009

para kazanan ama parasına kıyamayan patronlar

İşverenler her zaman çok iş az maaş mantığında davrandıklarından ve bütün sosyal zorunlulukları minimum değerde tuttuklarından dolayı çalışanlar büyük bi bıkkınlık içinde sabah yataklarından zorla kalkarak işlerine gitmeye çalışıyorlar.

İş yeri sahibi biri olarak düşündüğü tek şey itibarını korumak olan biri ise itibarını korumak isteyen diğer büyük şirketlerin bir yerlerini yalamaktan başka bir şey yapamıyor ne yazık ki... Bu yazıyı kendimle ilgili bir şey için mi yazıyorum? Belki de... İstanbul'un en pahalı semtlerinden birinde iş yeri sahibi olup, oraya çeşitli yerlerden sadece işini yapması için birilerini alıp, işlerini yaptırmaya çalışırsa -hemde hiç samimiyet olmadan- o çalışan bir yerden sonra patlar.

Her gün tıklım tıklım iki tane otobüsle bir buçuk saat yol giderek, kıtalar aşarak hiç istemediği bir işe gelip çalışmak zorunda olanlar! İşinizi iyi yaptığınız halde karşılığını alamıyorsanız kazandığınız paranın ve tecrübenin size bir yararı olmaz...

Her zaman istediklerimizi elde edemeyebiliyoruz. Kötü dönemlerden geçen bütün ülkeler böyle midir bilmiyorum fakat, bizim ülkemizde bu çoğu zaman bir fırsata dönüşüyor... Aç ve parasız insanların iş gücünü sömürmek.

Bu konuda yapılması gerekenleri bilen varsa beri gelsin. Ben üzerinde çalışıyorum. Bulduklarımı bir sonraki kayıtta yazacağım...