Çarşamba, Mart 04, 2009

Güneşli Şubat insanı hasta edebilir

Bakkal Sofu abinin dükkanında istediğim herşeyi bulabiliyorum, fakat bu sefer sadece ekmek ve sigara almak için gittim. Sofu abi o kadar renkli bir adam ki... Gömlekleri bile kırmızı, pembe gibi renklerde. Ayrıca kendisi iyi de bir şair. Aslında ona da bir blog kuracağız ama önce bir takım planları varmış. Bekliyoruz.
Bir şeyi farkettim, evlerde bizim gibi yaşıyorlar. Aslında bunu farketmek için çok geç olduğunu da farkettim. Her gün toparlasan ertesi gün anlamsız bir şekilde çalışma masası kendini savuruyor. Evet dağınık bir çalışma masam var. Mizacı öyle, onu olduğu gibi kabul ediyorum... Şimdi de kısacık bir hikaye: Istanbullu Akbük Paşa;

İnce, uzun bacakları, bembeyaz kıvırcık saçları ve inci gibi dişleriyle tam bir Istanbul beyefendisiydi. yıllarca Istanbul I. tahakkuk bölge levazımında müdürlük yaptıktan sonra Yegavir Paşa'nın yaveri olmuştu. Padişahla sık sık buluşup istişare eder, birlikte peşrev çeker, kürdili hicazkar makamından girer, nihavent makamından çıkarlar, musıki denizinde necm-i cihan ederlerdi. Ahlakı ve akl-ı selim oluşuyla ve sesinin kuvvetiyle tanınır, ününden şöhretinden Cadde-ül Bostanda bile gönül rahatlığıyla gezemezdi. Potini, üniforması, başında fesiyle tersane yolunda yürümeye başladı mı Istanbul'un paşa kızlarından bir ordu peşine takılır, Aşiyan'a kadar mendil atıp mani yakarak gönlünü çelmeye çalışırlardı. Lakin onun kalbini dağlayan yegane dilber, medrese yıllarında maşuk olduğu Bedide idi. Bedide, Cedide Paşa'nın ve Badire sultanın biricik kerimeleri idi. Sarayın tam karşısındaki konakta ikamet ederlerdi. Konak denize nazır, 142 odalı bir sırça köşktü. Bedide yıllar önce dadısı arap bacıyla deniz kıyısındaki gülistanlı bahçede fütursuzca zıplayarak ip atlarken denize düşerek boğulup öleli beri delikanlının gönlünü kazanan olmamıştı. Bir ara "dadısıdır, teselli verir" diyerek arap bacıyla bir tensel münasebet yaşamak istediyse de arap bacıyı çıplak görünce tez oradan uzaklaşmıştı. Humayunda geçirdiği zor yıllarsa saçmalık salatasıydı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder